22 Temmuz 2015 Çarşamba

Müziğin Ögeleri - 2 | Harmoni - 1

Selam arkadaşlar,
Bu yazıda müzik teorisinin önemli bir dalı olan harmoni konusuna değinmeye çalışacağım. Şu ana kadar herhangi bir parça öğrenmedik veya akor nedir, melodi nedir gibi sorulara cevap vermedik. Biraz sabır lazım, yoksa "İşte kardeşlerim Am-G-F-E akorları bunlardır, çalın bakalım Akdeniz Akşamlarını" da demeyi biz iyi biliriz. Sıkıcı gelebilir, ancak ilerki konuları öğrenirken (ezber değil) işimize yarayabilir. Sonraki yazıları okurken "Heeee, bundan dolayı böyle oluyormuş" diyeceksiniz. 
Harmoninin (ya da armoni) Türkçe karşılığı olarak uyum/ahenk kelimelerini kullanabiliriz. Evet, her zamanki gibi Google'a sordum, sormaz olaydım, çıkan sonuçları yazıyorum:
  • Armoni, müzikte, farklı notaların aynı anda kullanılmasıyla ortaya çıkan ses uyumudur.(Vikipedi)
  • Armoni insanın kendine yakışanı giymesidir. (Ekşisözlük)
  • Armoni Davetiye, Armoni Çocuk Giyim vs. vs.
 Görüldüğü üzere benim güzel kardeşim "harmoni nedir?" diye sorulduğunda cevab veremeyecek. Ama bu yazıyı okuduktan sonra, çoğunuz aydınlanma yaşayacaksınız (ben yaşadım şahsen). 


Az sonra bahsedeceğimiz harmoni ve frekanslar gibi konseptlerin önemini vurgulamak adına Nikola Tesla'dan bir alıntı yapayım:



“If you want to find the secrets of the universe, think in terms of energy, frequency and vibration.” 
"Eğer evrenin sırrına vakıf olmak isterseniz; enerji, frekans ve titreşim açısından düşünün"

Bak ben demiyorum koskoca Nikola Tesla diyor. Bundan sonra "amaan bu da neymiş" dersen ilme ve bilim dünyasına hakaret etmiş olursun.



Harmoninin karşılığı olarak ahenk ve uyum kelimelerini kullanabiliriz demiştik. Peki nedir ahenk veya uyum?

"Bir şeyin kulağa güzel gelmesi uyumdur, onun ahenginin olduğunu gösterir", bu çok havada bir tanım oldu değil mi? Kulak kimin kulağı çok önemli bir kere. Kimisine bir klasik müzik üstadının eserini dinletiyorsun, "Adamın derdi neymiş de bu kadar gürültü yapıyor?" diyor, bir başkası ise "Ah azizim, Chopin'in şu küçük oyunları beni başka diyarlara götürüyor (lıklıklıklık ehhh)" demekte.
Bir yandan da verilen seslerin harmonik olup olmadığını büyük ölçüde hissedebiliyoruz, müziği evrensel kılan olay da bu zaten. Sonuç olarak, harmoninin kesin bir tanımı olmasa da özellikleri üzerinde konuşabilir.

Tekrar belirteyim, bu konular oldukça detaylı aslında. Ancak ben kaynaklardan öğrenebildiğim kadarını sizinle paylaşacağım. Yazının sonunda kaynakçam olacak, dileyenler oradan istifade edebilir.


Consonance and Dissonance (Uyum-Uyumsuzluk)

"Kardeşim Türkçe kaynak yok diyorsun hala Consonance falan, sen hayırdır?" diyen arkadaşlar, orijinal kelimeleri de veriyorum ki araştırma yapmak isterseniz bu terimleri kullanın. Yoksa harmoni kelimesine de uyum dedik, consonance kelimesine de uyum dedik.



Herhangi bir enstrumanda bir notaya bastığımızda, ortama belli frekanslar göndeririz. Ancak bu titreşimler sabit değildir, adı üstünde titriyor zaten tutamıyoruz. Yani C notasını çaldığımızda ortama sadece saf olarak 261hz vermeyiz. Verdiğimiz titreşimlerin çok büyük bir kısmı 261hz olsa da algılayamadığımız bir dizi titreşim daha veririz. Merak edenler Overtone mevzusuna bakabilir.

Grafikte gösterelim:




Ortamdaki tüm seslerin frekanslarını analiz eden Spectrogram denen bir alet var. Yanda gördüğünüz şekil, bir notanın basıldıktan sonra ortamda oluşan çeşitli frekanslar. Öncelikle, sol kısma bakarsanız grafiğin alt tarafında yoğun çizgiler göreceksiniz ki bunlar da asıl tonu belirtmekte. Yukarı doğru çıkıldıkça asıl sesten farklı olan overtone'ları görebiliyoruz. Sağ taraftaki grafikte ise aynı tonun perfect fifth'ini görmekteyiz (yakında açıklanacak). Farkettiyseniz iki grafikte'de üstteki overtone'lar (görülen hafif çizgiler) uyuşmakta. Yani ortama verdikleri frekanslar benzer. Yani birbirleri içinde çözünmekteler (Resolution)



Şimdilik ilk bölümü bitireyim, oldukça uzun bir yazı olacağa benziyor. Biraz havada kaldı konu ama en kısa zamanda ikinci bölümü yayınlayacağım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder